Cranial deformasyon bebek anne karnında iken veya doğum sonrasında erken dönemde mekanik etkenlere bağlı gelişen kafatası şekil bozukluğudur. İnfantil dönemde sıkça karşılaşılan bir durumdur.
Cranial deformasyon üç tipten meydana gelmektedir. Bunlar:
1-) Deformasyonel Plagiosefali
Doğumsal müsküler tortikolis veya eğri boyunda M. Sternokleidomastoid içine kanama veya skar oluşumu sonrası kasların kısalmasına sebep olur. Bu sebepten ötürü tek yönlü pozisyonlama ve boyun hareketlerinin kısıtlanması deformasyonel plagiosefali’ye neden olur (Şekil 1).
Deformasyonel plagiosefali’de ipsilateral frontal şişlik, kontrlateral oksipital şişlik, ipsilateral parieto-oksipital düzleşme ve ipsilateral kulağın öne doğru yer değiştirdiği görülmektedir.
2-) Deformasyonel Brakisefali
Başın arka kısmının simetrik düzleşmesidir. Simetrik düzleşme sonucunda, temporal bölge belirginleşir ve yüzün önden geniş görünmesine sebep olur (Şekil 2). Genellikle alın şişik ya da iki yönden de ileri doğru çıkık ve kafanın yüksekliği aşırı derecede yukarı doğrudur.
3-) Deformasyonel Skafosefali
Çoğunlukla prematür bebeklerde görülen ve bebeğin uzun süre yan uyku pozisyonunda yatırılmasından kaynaklanan deformite çeşididir (Şekil 3). Kafa şekli uzun ve iki yanlardan basıktır.
CRANİAL DEFORMİTEDE ORTEZLEME
Cranial deformasyon çocuklarda ilk 6 ayda pozisyon verilerek düzeltilebilir. İlk 6 ayda uygulanan tedavi de pozisyon değişimi önerilmektedir. Ağır kraniyal deformiteler de yeni doğanın kafatasının daha kolay şekillenebildiği ve hızlı büyüyen beynin normalize edici etkisiyle 4-12 aylar arasında kask kullanılması en uygun zamandır (Şekil 4).
Cranial kaskın tedavisinin mantığında, kafatasının genişlemesinin en az direnç bulunan bölgeye doğru olacağı gerçeğine dayanarak yapılandırılmıştır. Kasklar, kafatasında bulunan çıkıntılı bölgelere basınç uygular ve uygulanan basınca göre aktif veya pasif basınç olarak ikiye ayrılır.
Aktif kasklarda, kafatasının çıkıntılı bölgelerine basınç uygulanır. Pasif kasklarda ise etkilenen bölge ile kaskın arasında boşluk bırakılır. Diğer kısımlarda kask ile kafatası arasında aşırı basınçlı temas uygulanmamaya dikkat edilir. Daha basit dille anlatacak olursak pasif kasklar yassı bölgelerde büyümeye yer bırakır ve çıkıntılı bölgelere minimal baskı uygular. Aktif kasklar ise çıkıntılı bölgelere maximum basınç uygulayarak deformitenin daha hızlı düzelmesini sağlayacak şekilde dizayn edilir.